Yukarı Çık

TR | EN

Atletizmde Büyük Başarı

Atletizmde Büyük Başarı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrin Günaydın, Atletizm Birliği tarafından düzenlenen 19. Avrupa Veteranlar Atletizm Şampiyonası’nda (EVACS) ayrı kategorilerde 7’nci ve 8’inci oldu. Prof. Dr. Berrin Günaydın akademik kimliğinin yanı sıra sporcu kimliğiyle de adından söz ettiriyor. Günaydın uluslararası arenada elde ettiği başarılarla Gazi Üniversitesi’ni gururlandırıyor. 22-31 Ağustos 2014 tarihleri arasında İzmir’de yapılan EVACS’da Prof. Dr. Berrin Günaydın kendi yaş grubunda 800 metrede Avrupa 7’ncisi, 1500 metredeyse Avrupa 8’incisi olarak şampiyonaya damgasını vurdu. Berrin Günaydın sporda elde ettiği başarılarla ilgili olarak Gazi Haber’in sorularını yanıtladı.


Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Asistan olarak ilk göreve başladığım Gazi Tıp Fakültesi Anestezi Bölümü’nde 2007 yılından beri profesör kadrosunda çalışıyorum. Kadın Doğum ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nın ameliyatlarından sorumlu anestezi bölümü öğretim üyesiyim. Onun dışında bir spor geçmişim var. Bir yandan Sosyal Sigortalar Kulübü’nde (SSK) lisanslı voleybol oynarken, bir yandan da okulum Atatürk Anadolu Lisesi’nin atletizm ve voleybol takımındaydım. Açıkçası spora yoğun bir ilgim vardı. SSK Yıldız takımında oynarken hem genç takım hem de A takımın maçlarına çıkardım. Okul dışında kalan vakitlerim, haftanın nerdeyse 4-5 günü antrenman ve maçta geçerdi. Ankara Tıp Fakültesi’nde okurken bir süre daha SSK A takım ve Fakülte Takımında maçlara çıkmaya devam ettim ancak derslerimin yoğunlaşması nedeniyle düzenli spor hayatıma ara verdim. 3 yıldır haftada 5-6 gün fitness-kardiyo yapıyorum. Son zamanlarda ise atletizmle spor hayatıma yeni bir renk geldi.


Yarışmaya nasıl başvurdunuz?

Dr. Serpil Çilingiroğlu adlı bir atlet arkadaşım aracılığıyla EVACS şampiyonası hakkında bilgi sahibi oldum. Lisanslı veteran atletlerin katıldığı bu iddialı Avrupa Veteran Atletizm Şampiyonası’nın 19’uncusunun Türkiye’de İzmir’de yapılacağını öğrendim. Meslektaşım ve arkadaşımın cesaretlendirmesiyle bu yarışmaya başvurdum.

Şampiyonaya hazırlık sürecinde ne gibi çalışmalar yaptınız?

Daha önce yaptığım atletizm antrenmanlarının sıklığını arttırarak, tamamen 800 ve 1500 metre koşmak üzere bu yarışa odaklandım. Bunun için Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nden Çağrı Altundarak’ın antrenörlüğünde haftada düzenli 5-6 gün (3 gün atletizm 2-3 gün kuvvet ve dayanıklılık idmanları) çalıştım. Antrenmanlarım, süreli koşular, ısınma-gevşeme, şeklinde toplam 6 haftalık süreçte yarışmaya kadar sürdü.


Kendinizi nasıl motive ettiniz?

Gerçekten ‘başlamak bitirmenin yarısıdır’. Başlama kararını alıp kaydımı yaptırdıktan sonra eskiden sporcu olduğum günlerde kendimi nasıl motive ediyorsam, o şekilde hazırlandım. Akademisyenlik ve tıp mesleğinden gelen sürekli başarılı olma isteği ve hedefi zaten var içimizde. Ciddi ve disiplinli şekilde çalışarak ve emek verilerek başarılı olunacağına inandığım için zaman zaman moralim bozulsa da pes etmedim. Temmuz sıcağında ve yoğun bir iş gününün sonunda yapılan idmanlar sonucu vücudunuza çok yüklenince direnciniz kolaylıkla kırılabiliyor. Yarışmaya son 10 gün kala üst bacak kasımda yırtık oldu. Spor hekimi hocalarımın hücre yenileyici tedavileri sayesinde 2 final yarışmasına da katılabildim. Hatta 1500 metre final koşusuna tam iyileşmeden katılmak zorunda kaldım. Aldığım dereceler beni o kadar mutlu etti ki, çektiğim ağrıların hepsini unuttum bile.


Bu yarışmanın sizde bıraktığı olumlu taraflar nelerdir?

Eski Avrupa şampiyonlarından 800 ve 1500 metre finalinin birincisi Maria Dolores Jimenes adlı kadın atletle aynı pistte koşmak benim için inanılmazdı. Bu iki final yarışında da W45 kategorisinde koşan tek Türk ve aynı zamanda akademisyen bir sporcu olduğum için beni tebrik etti. 1500 metre koşulacağı gün benim ilk günümdü, ilk kez bir Avrupa Şampiyonasında Milli formayla piste çıktım. Yarış esnasında tribünden Türk Milli Takım sporcularının bana tezahürat yapması bana çok güç verdi. 800 metre final yarışına 1 kişi katılmadı ve koşarken de Alman ve İngiliz iki sporcu yarışı bitiremediler. Antrenmanlarda koştuğum zamanı geliştirdim. Antrenmanlardaki süremi 4. 15 dakikadan 3. 23’e çekebildim. Doğum anestezisi konusunda ulusal ve uluslararası platformlarda üniversitemi ve bölümümü taşımaktan gurur duyan biriyim. Bu kimliğimin verdiği tecrübeler sayesinde yabancılarla birlikte olmak yarışmak bana hiç zor gelmedi. Ancak profesyonel işimden tamamen başka bir platformda da başarılı olmaktan çok zevk aldım.


Yarışma sonrasında neler yaptınız?

Yarışmadan döndüğümde ilk yaptığım şey; bana destek veren ailem ve arkadaşlarımla ve beni hazırlayan antrenörümle başarımı kutlayarak paylaşmak oldu. Ben EVACS’da İzmir’de Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin bir öğretim üyesi bir akademisyen sporcu olduğunu anlattım. EVACS gibi bir şampiyona ev sahipliği yapmamız ülkemiz için önemliydi. Türkiye Atletizm Federasyonu’nu ve EVACS düzenleme komitesini de gönülden kutluyorum.


Bundan sonra katılmayı planladığınız bir yarışma var mı?

Önümüzdeki sene sadece sağlık çalışanlarının katıldığı 2015’te 36.’sı yapılacak olan World Medical Health Games’e (Dünya Sağlık Tıp Oyunları) katılmayı planlıyorum.2017’de de yeniden EVACS’a katılmayı çok istiyorum. Bu süreçte daha iyi hazırlanarak koşu derecelerimi kısaltıp daha başarılı olmak için elimden geleni yapacağım.


Son olarak ne söylemek istersiniz?

Hangi branşta çalışırsak çalışalım, spor yapan vücutların beyinlerinin de daha sağlıklı olacağını ve spor yapanların olumlu işlerle uğraşacağını düşünüyorum. Spor yapmak ekstra bir şey değil hayatın bir parçası olmalıdır. Nasıl yemek yemekten, uyumaktan vazgeçmiyorsak, spor için vakit ayırma cesaretini göstermeliyiz. Çünkü spor yapan vücut sağlıklıdır, güzeldir ve spor güzeldir!

Atletizmde Büyük Başarı